15 Kasım 2011 Salı

Henry 4 / Film

Dün akşam 2 saat 23 dakikalık süresi ve çekim dili Fransızca ile gerçekten belli bir efor sarfederek Henry 4'ü izledik. Oldukça yeni olan filmin çekimleri çok başarılı, 14. yüzyıl Fransa'sında geçiyor ve tarihi gerçeklere dayanarak güzel bir dönem portresi çiziyor. Konudan genel olarak bahsedecek olursak; O yüzyıl'da katolik ve protestanlar arasında çok kanlı çekişmeler yaşanmaktadır ve yaşlı kraliçe çözüm için protestan Henry ile kızı katolik Margot'nun evliliğini uygun bulur, ancak plan ters teper ve kanlı Saint Barthelemy Katliamı gerçekleşir, onbinlerce protestan öldürülür.

O dönemdeki kendi geçmişimizi bile doğru dürüst bilemediğimizden boş boş baktığım yerler oldu tabi ki, yine de mümkün olduğunca yalın anlatılmış, böylece konu hakkındaki genel kültürümüze belli oranda katkı sağlandı, tarihe ilginiz varsa bu film oldukça iyi bir kaynak.


*görseller internetten alınmıştır

Oyuncu sayısı bir hayli fazla, bir ara kim kimdi diye ipin ucunu kaçırabilirsiniz ancak oldukça uzun bir film olduğu için nasılsa toparlarsınız. :)

Sağolsun yönetmen olayları gerçekçi bir biçimde yansıtmayı uygun bulduğundan küçük izleyiciler için uygun olmayacak savaş vb. sahneler bol kese kullanılmış. Bu yüzden izleyici arkadaşınızı iyi seçin. Sonuç olarak; dönem filmlerinden hoşlanıyorsanız Henry 4 sizi oyunculuk, kostüm, dekor ve tarihi gerçeklik açılarından oldukça tatmin edecektir.

Mutlu seyirler...

14 Kasım 2011 Pazartesi

Burberry Brit Edt for Woman

Günlük parfümüm bitince bayramda Mersin'de olmamı fırsat bilip soluğu eski tabirle Amerikan çarşısında aldım. :) Yıllardır her türlü ihtiyacımızı buradan özellikle aynı dükkandan giderdiğimizden ürünlerin orijinallikleri konusunda tereddütüm yok, bu yüzden içeri girer girmez normalleri es geçip -Tester var mı abi? şeklinde konuya giriş yaptık. Ne de olsa testerlar normal ürünlerden daha kalıcı yapılıyor ki alan kişi -vay be ne kalıcı şeymiş, saatlerdir kolumda ama bak hala mis gibi kokuyor, dur hemen bi koşu gidip alayım, desin ve koşa koşa sevgili Sevil'e, Tekin Acar'a paraları saçsın! :) Amerikan çarşısı tarzı yerlerden daha önce alışveriş yaptıysanız alışkınsınızdır, tester ürünler genelde tam boy, orijinal şişesinde (kaliteli püskürtme sistemli ve klasik Burberry baskılı) ancak kendi kutusu yerine üzerinde giriş, gelişme ve sonuç notalarının yer aldığı sert beyaz bir kutuda ve üretim amacı test edilmesi olduğu için de kapaksız olurlar. Daha önce Burberry klasik ve baby touch kullandığım için kokusunu deneme gereği bile duymadan alıverdim gitti. Çünkü internetten (hepsiburada, strawberry, markafoni, trendyol, limango... :) blind-buy denen şekilde ürünü koklayamadan alışveriş yapacaksam her zaman öncelikle fragrantica.com'dan ürünün yorumlarına bakarım, yazılanlara güvenirim ve olumlu / olumsuz yorum sayısına göre almaya / almamaya karar veririm. Siteyi incelerseniz bu parfüm için de olumlu görüşlerin yoğunlukta olduğunu görebilirsiniz.

*görsel internetten alınmıştır

Ürün edt bir parfüm için gayet iyi kalıcılıkta, tabi ki edp gibi buram buram saatlerce kokmasını beklemeyelim. :) Kokusu kışın günlük kullanım için oldukça uygun notalarda, limon, armut, badem, vanilya ve amberi pek güzel harmanlamışlar.. Benim için en önemli kısım olan ücret konusu ise parfümün kokusundan daha tatmin edici. :) 100 ml'lik tam boy ürünüm sadece 70tl!!!

Mutlu alışverişler..   

4 Kasım 2011 Cuma

Prof. Dr. Sedat Demircan / Gazi Üniversitesi Hastanesi Göğüs Cerrahisi

Babamın akciğerindeki bir kitleden ötürü Batıkent Devlet Hastanesindeki doktorumuz bizi Gazi Üniversitesi Hastanesi Göğüs Cerrahisi bölümünden Prof. Dr. Sedat Demircan'a yönlendirdiğinde işimizin bu kadar hızlı hallolacağını pek düşünmüyordum açıkçası.

*görsel internetten alınmıştır.

Ne de olsa gidilecek yer bir Üniversite hastanesi, görüşülecek kişi de Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı bir profesördü!! Kimbilir hangi aya gün vereceklerdi?! Korka korka bölüm sekreterliğini aradığımda -ne zamana randevu istersiniz diye sorulduğunda ihtimal dahilinde olmayacağını düşünerek mümkünse bugün dedim, bendeki de yüzsüzlüğe bak! :) Sekreter -15:00 uygun mu dediğinde ise kararından vazgeçmesin diye tabi tabi tabiiii demişim. :) Teşekkür ederek telefonu kapattığımda ise hoca farkı alıyorlar mı diye sormadığıma hayıflandım, çünkü benim bildiğim bu işler böyleydi.. Annemlere mali açıdan hazırlıklı gitmeleri yönünde telkinde bulunarak görüşme sonucunu bekledim, ama inanılmaz ama gerçek bir biçimde beş kuruş dahi ödemeden muayene gerçekleşti. :) Hoca ilaçlı detaylı bir pet ct istedi. Onun da çekilmesi ve sonucunu almak bir hafta bile sürmedi! :) E kardeşim biz alışmışız 3 ay sonrasına gün verilmesine, bünyemiz kaldırmadı tabii, mutluluk sarhoşu olduk. :) Bugün sonuç göstermeye gittiğimizde çok şükür temiz haberini verdi Hocamız; kendisi son derece pozitif, bir profesörden beklenmeyecek derecede cana yakın ve hastaları ile alakadar bir bey. 2 ay sonra kontrole gelmemizi tembihleyerek yolculadı bizi.. Tabiki İnşAllah hiçkimseyi hastaneye gitmeye mecbur etmesin, tüm hastalıklar evlerden ırak olsun, ama, sabaha karşı muayene sırasına girilen uzman hekimler ve kapısından randevu ile bile 3 aydan önce giremediğimiz hocalar, o da bağlı olunan kuruma göre değişiyordu tabi, günümüzde yerini çağdaş bir yapılanmaya bırakmış. Hocamıza teşekkür ediyor, Hocamızı ve bölümünü gitmeyi düşünen kişilere tavsiye ediyorum.. 

3 Kasım 2011 Perşembe

Bir Delinin Hatıra Defteri / Tiyatro

Tiyatro sezonunun açılmasıyla birlikte bir türlü bilet bulamadığımız Bir Delinin Hatıra Defteri'ni takibe almıştım, ama nafile!! Bu oyuna bilet bulmanın zorluğunu detaylı anlatmayayım, Ekşisözlükte çekilen ızdırapları okuyabilirsiniz. Geçirdiğim sinir buhranlarından sonra eşimin iş arkadaşı müjdeli haberi verdi, aranan bilet bulunmuştu!!.. Bir haftalık heyecanlı bekleyişten sonra dün akşam Akün sahnesinde muradımıza erdik. Oyun 19. yüzyıl Rusya'sında geçiyor ama genelde evrensel konulara bir eleştiri barındırıyor. Dramatik olduğu kadar eğlenceli bir oyun. Açıkçası oyun değil Erdal Beşikçioğlu'nun canlı (hatta canlı/kanlı/terli) performansıydı bizi cezbeden. Amerikan filmlerinin klişe ifadesiyle 80 dakikalık bir görsel şölendi izlediğimiz.. Erdal B. oynamıyor, aksine yaşıyor, üzülüyor, yıpranıyor ve resmen deliriyor gözlerimizin önünde. Tek kişilik bir oyun olduğu için tüm dikkatimizi kendisine verebildik, kasvetli ve ürkünç ortamda ayağı yere hiç basmadan vincin üzerinde sürekli değişen ruh hali ve sesiyle kendini paralarken yüzünden damlayan terleri gördük!!


Oyuna girmeden oyunun kitapçığını aldık, ki bu yıl kısmetse gideceğim tüm oyunların kitapçıklarını alacağım, Erdal Beşikçioğlu büyük bir incelikte tüm kitapçıkları imzalamış, e daha ne yapsın adacağız!? :)  

Oyun izleyici kontenjanı 150 olarak belirlenmiş, ancak oyun başlamadan 2 dakika içinde yaklaşık 50 kişi kenarlarda minder üstünde ve yerlerde seyretmek üzere içeri alındı, nerede oturduğum önemli değil, yeter ki şu ahir ömrümde bir kez izleyeyim derseniz şansınızı deneyebilirsiniz. Oyunu izleyenler arasında Behzat Ç.den rol arkadaşı Fatih Arıtman ve Oktay Eşi de vardı.. 

*görseller internetten alınmıştır

Neticede mutlaka ama mutlaka görülmesi gereken, gördükten sonra ise izlediğiniz hiçbir oyunculuğu beğenmeyeceğiniz bir performans sergiliyor Erdal Beşikçioğlu. Kendisinin emeğine, yüreğine, yeteneğine sağlık..

Mutlu seyirler..

1 Kasım 2011 Salı

Beslenme Diyet Uzmanı Nilay Özek / Özel Tandoğan Magnet Tıp Merkezi

İş yerime yakınlığından ötürü küçük sağlık problemlerimde Magnet Tıp Merkezine gidiyorum. Bugüne kadar cildiye, kadın doğum, genel cerrahi ve beslenme diyet bölümlerine gittim. Merkezden genel olarak memnunum, temiz, hızlı ve ilgili bir yer. Beslenme diyet bölümüne Mayıs'ta gittim. Bu bölümde giderleri sgk karşılamıyor ancak özel kliniği olan diyetisyenlere göre ücret çok makul. Değişti mi bilmiyorum ama ben gittiğimde ilk görüşme ve 15 gün sonraki kontrol 45 tl idi. Ayda 250-300 tl ödenen yerlere göre süper bence. :)

* görsel internetten alınmıştır.

Uzman Nilay hanımı başka bir problemim için merkeze gittiğimde elinde 2 tane 1,5 lt'lik su ile gördüm ve beslenme uzmanı olsa olsa bu hanımdır dedim ve doğru çıktı! :) Kendisi çok tatlı dilli ve ilgili bir hanım, yaklaşık 45 dakika görüştük, özel makinesi ile yağ vb. ölçümlerimi yaptı ve genel olarak nasıl beslendiğimi sordu. Ben rutinimi anlattıktan sonra beni hiç zorlamayacak, genelde yediğim şeylerin miktarlarını ve yeme tarzımı düzenleyerek programımı hazırladı.

Gittiğimde kilom 60.5 idi. E o kadar da kilon yokmuş diye içinden geçiren kişilere her kadın kendine göre kiloludur mottosunu hatırlatmak isterim. :) Verilecek kilo miktarı çok olmayınca ayda 2-4 kg verdirecek bir program oluşturdu Nilay hanım, yaklaşık Ağustos'tan beri 55-55.5 kg arasında gidip geliyorum, hem de kendimi hiç aç bırakmadan, yerlerde sürünmeden. :) Süre biraz uzun gelmiş olabilir, ama ne kadar yavaş verirsek o kadar yavaş alırız bana göre, Kasım ayına girdiğimiz bugün aynı kiloyu korumuş olmam bunu kanıtlıyor bence. :) Başta eşim olmak üzere çevremdekiler pozitif anlamda çok zayıfladığımı söylüyor, e daha ne isteyim, 38 beden hafif bol geldiğinde bir kadın vücudundan başka ne isteyebilir ki?? :)

Demem o ki, uygun fiyatlı ama çok ilgili ve şeker bir diyetisyenim olsun derseniz Nilay Özek hanımı gözümü kırpmadan tavsiye ederim.. :)

Mutlu Zayıflamalar..