3 Kasım 2011 Perşembe

Bir Delinin Hatıra Defteri / Tiyatro

Tiyatro sezonunun açılmasıyla birlikte bir türlü bilet bulamadığımız Bir Delinin Hatıra Defteri'ni takibe almıştım, ama nafile!! Bu oyuna bilet bulmanın zorluğunu detaylı anlatmayayım, Ekşisözlükte çekilen ızdırapları okuyabilirsiniz. Geçirdiğim sinir buhranlarından sonra eşimin iş arkadaşı müjdeli haberi verdi, aranan bilet bulunmuştu!!.. Bir haftalık heyecanlı bekleyişten sonra dün akşam Akün sahnesinde muradımıza erdik. Oyun 19. yüzyıl Rusya'sında geçiyor ama genelde evrensel konulara bir eleştiri barındırıyor. Dramatik olduğu kadar eğlenceli bir oyun. Açıkçası oyun değil Erdal Beşikçioğlu'nun canlı (hatta canlı/kanlı/terli) performansıydı bizi cezbeden. Amerikan filmlerinin klişe ifadesiyle 80 dakikalık bir görsel şölendi izlediğimiz.. Erdal B. oynamıyor, aksine yaşıyor, üzülüyor, yıpranıyor ve resmen deliriyor gözlerimizin önünde. Tek kişilik bir oyun olduğu için tüm dikkatimizi kendisine verebildik, kasvetli ve ürkünç ortamda ayağı yere hiç basmadan vincin üzerinde sürekli değişen ruh hali ve sesiyle kendini paralarken yüzünden damlayan terleri gördük!!


Oyuna girmeden oyunun kitapçığını aldık, ki bu yıl kısmetse gideceğim tüm oyunların kitapçıklarını alacağım, Erdal Beşikçioğlu büyük bir incelikte tüm kitapçıkları imzalamış, e daha ne yapsın adacağız!? :)  

Oyun izleyici kontenjanı 150 olarak belirlenmiş, ancak oyun başlamadan 2 dakika içinde yaklaşık 50 kişi kenarlarda minder üstünde ve yerlerde seyretmek üzere içeri alındı, nerede oturduğum önemli değil, yeter ki şu ahir ömrümde bir kez izleyeyim derseniz şansınızı deneyebilirsiniz. Oyunu izleyenler arasında Behzat Ç.den rol arkadaşı Fatih Arıtman ve Oktay Eşi de vardı.. 

*görseller internetten alınmıştır

Neticede mutlaka ama mutlaka görülmesi gereken, gördükten sonra ise izlediğiniz hiçbir oyunculuğu beğenmeyeceğiniz bir performans sergiliyor Erdal Beşikçioğlu. Kendisinin emeğine, yüreğine, yeteneğine sağlık..

Mutlu seyirler..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder